Karaca mağarası,kendini yeniledi!

1996 yılında Turizme açılan Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Cebeli köyündeki Karaca Mağarası, 15 Nisan’da yeni sezona merhaba diyecek ve 15 Kasım’a kadar açık kalacak. Işıklandırma sistemi yeniden düzenlenen ve sarkıt ve dikitleriyle gezenleri hayran bırakan Karaca Mağarası, her geçen yıl da kendini yenileyerek gelişim sürecini sürdürüyor.

Her ne kadar bilim adamlarınca bulunuş hikayesi paylaşılamasa da aslında Cebeli köylülerinden birinin koyununun kaybolması ve sonra o koyunun kayalıklar arasındaki bir dehlize girmesi sonucu bulunan Damlataşı Karaca Mağarası, Adalet eski Bakanlarından Gümüşhane Milletvekili Oltan Sungurlu’nun Gümüşhane’ye kazandırdığı harika bir Turizm merkezidir.

M. Kemal AYÇİÇEK – Gümüşhane

Gümüşhane’nin Torul İlçesine bağlı Cebeli köyündeki Damlataşı Karaca Mağarası, hızla sürdürdüğü oluşumuyla yeni sezon için adeta gün sayıyor. Muhteşem manzarasıyla görenleri kendine hayran bırakan Karaca Mağarası, 15 Nisan’da yeni sezona merhaba diyecek ve 15 Kasım’a kadar da bölgeye gelen doğa hayranlarının hizmetinde olacak.

Torul’a 17 kilometre uzaklıkta bulunan ve Torul- Gümüşhane karayolunun 12. kilometresinden sol tarafa çıkılan 4 kilometrelik asfalt yol ile ulaşım sorunu halledilen ancak son yıllarda Karaca Mağarasının ziyaretçi sayısı artınca tur otobüslerinin ihtiyacına uygun yeni yol yapımı da gündeme geldi.

Zigana’dan “karaca mağarası”na yönelip, Torul’u geçtikten sonra Cebeli köyü köprüsündeki levhaya baktık ki, mağaranın ziyaret tarihleri olarak 15 Nisan- 15 Kasım tarihleri gösteriliyordu. Eh, buraya kadar gelmişken geri dönmek olmaz, bari mağaranın girişini görürüz diyerek yukarıya 4 kilometre çıktık. İyi ki çıkmışız, meğer o gün Gümüşhane’nin Valisi Veysel Dalmaz’ in Avusturyalı misafirleri varmış ve o gün mağara, Avusturya Turizm Danışmanı Walther Czerny için özel izinle açılmıştı. Şans bu ya, oradaki görevli bizi de o ekipten sandı ilk gördüğünde ama yok biz giriş ücretimizi ödeyerek aldığımız jetonla mağaraya girdik.

Aslında Mağara’da Fotoğraf çekilmesi yasaktı, normal günlerde mağaranın ısı ve doğal ortamına zarar verir kaygısındandı bu yasak ve bunda da haklılardı. Ama özel izinle ve görevlinin denetiminde çektik tüm fotoğraflarımızı.. Karaca Mağarası’nın o ihtişamını anlatabilecek, kendini yenileyen ve geçen yıllarda “ben nasılsa gördüm karaca mağarasını, artık gitmeme gerek yok” diyenlere nisbet edercesine hem de. Yeniden dizayn edilmiş ışıklandırma sistemiyle şimdi çok daha gizemli bir hal almış mağara, ve yeni sezonda ziyaret edeceklere adeta suprizler hazırlamış içerisindeki sarkıtlar, dikitler, sütunlar, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri ve perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları, ayrıca mağara gülleri damlataşı havuzlardan çıkan küçük dikitleriyle. Mağarada damlataşı havuzları büyük boyutlara ulaşmıştır. Özellikle mağaranın son bölümlerinde bu havuzların derinliği bir metreyi buluyor.

Mağaranın daha turizme açılma çalışmalarında adını vermeyeyim Gümüşhane’de bir vali yardımcısıyla yaptığımız gezide, çevre düzenlemesi üzerinde konuşurken bir öneride bulunmuştum. Demiştim ki o vali yardımcısına, “Cebeli köylüleri, Mağara’yı görmeye gelenler için bu yol boyunca kendi ürettikleri veya bağ veya bahçelerinde yetişen yörenin meyvesini sebzesini, yoğurdunu, sütünü, peynirini pazarlar, hem yöre halkına da bir gelir kapısı olur”diye, ama o vali yardımcısı, hiç ummadığım şekilde, “bu pis köylünün yaptığı yenir mi hiç? Sen gördün mü o insanların evlerini?” diye karşılık vermişti. Zavallı Vali yardımcısının o yöre insanını ne kadar tanımadığını ve böyle insanların nasıl olurda devlet kademelerinde görev yapar halde olduklarına bir anlam verememiş ama dönemin valisi Ayhan Çevik’e bu durumu iletmiştim Zigana dağındaki bir yemek sırasındaki özel sohbetimiz de.Sağ olsun Vali Çevik’te o vali yardımcısını hak etiği yere sürgüne gönderivermişti.

Damlataşı Karaca Mağarası’nın muhteşem manzarasından nasiplendikten sonra ayrılmamız zor oldu ama çıkmalıydık. Mağaranın havası da oldukça sıcaktı, bu yaz mevsiminde tam tersi duruma dönüşüyordu. Hem astım hastaları için de mağaranın şifa verdiğini öğreniyoruz görevliden ve ayrılıyoruz. Aslında ulaşımında yaz veya kış mevsimin de………….yazının devamı için tıklayın


Yorum bırakın